Rahmeti kâinatı kuşatan Rabbimiz, insanı varlıklar içinde en şerefli konumda yaratmıştır. İnsanın bu saygınlığı, kadın ve erkek, genç ve yaşlı, çocuk ve yetişkin fark etmeksizin her insan için merhamet, saygı ve adalet gibi değerlerle korunur.
İslam, her insanın can, mal, onur, inanç ve akıl dokunulmazlığını, temel hak ve özgürlüklerin başında görür. Kadına yönelik şiddet, bu dokunulmazlıkları ihlal ettiği ve kadının yaratılıştan getirdiği hakları çiğnediği için İslam’a göre suç ve günahtır.
Sevgili Peygamberimizin “Sizin en hayırlınız, kadınlarına karşı en güzel davrananlarınızdır!” şeklindeki hadis-i şerifi, kadın ve erkek arasındaki hukuki ve ahlaki ilişkinin merkezine nezaket, hakkaniyet, saygı ve sevgi gibi anlamları bütünüyle kuşatan ‘güzel davranışı’ yerleştirmesiyle dikkat çekicidir. Kız çocukları ve kadınlar hakkında cahiliye zihniyetinin ürettiği olumsuz algı ve tutumları bütünüyle reddeden Peygamber Efendimiz, kadına yönelik şiddet ve hak ihlali içeren inanış ve davranışları İslam’ın rahmet yüklü mesajlarıyla ıslah etmiştir. Dolayısıyla kadına karşı şiddetin, merhametsiz, vefasız, haksız ve adaletsiz bir tutumun, İslam Peygamberinden ve onun yaşantısını şekillendiren Kur’an-ı Kerim’den kendisine referans bulması imkansızdır.
Günümüzde insanlık ailesi olarak kadınların bireysel ve toplumsal anlamda yaşadıkları sorunlar üzerinde düşünmemiz, her çeşidiyle şiddete giden yolları kapatmamız, kadınların güven ve huzur içinde yaşadığı ortamlar oluşturmamız gerekmektedir. Eğitim alma, bilgi ve yetilerini toplumun gelişimi için kullanma, erdemli nesiller yetiştirme ve Allah karşısında sorumlu bir insan olarak iyiliğin yeryüzünde yayılması adına gayret sarf etme yolunda kadınlarımıza destek olmalıyız.
25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü vesilesiyle yapılacak etkinliklerin ve farkındalık çalışmalarının kötülüğün bir parçası olan şiddetin önlenmesine ve iyiliğin dünyamıza egemen olmasına katkı sunmasını temenni ediyorum.
Prof. Dr. Ali Erbaş
Diyanet İşleri Başkanı