“10. Uluslararası Kur’an-ı Kerim’i Güzel Okuma Yarışması Birinciler Birinciliği” ödül töreni, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş’ın katılımıyla Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde gerçekleşti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Konferans Salonu’nda düzenlenen “Türkiye 10. Uluslararası Kur’an-ı Kerim’i Güzel Okuma Yarışması Birinciler Birinciliği Ödül Töreni”nde yaptığı konuşmaya, Taha Suresi’nin 114. ayetini okuyarak başladı.
Ömürlerini İslam’a, ümmete, insanlığa hizmetle geçiren tüm büyükleri ve hocaları rahmet ve tazimle yad eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kalplerimizi böylesine güzel bir ruh ikliminde tekrar buluşturan Diyanet İşleri Başkanlığımıza teşekkür ediyor, İslam’a ve insanlığa hizmet yolunda kendilerine hayırlı ve bereketli çalışmalar diliyorum.” ifadesini kullandı.
Ödül alacakları da ayrı ayrı tebrik eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:
“Yarışmaya ülkemizin yanı sıra Bahreyn, Endonezya, Fas, İran, Malezya, Mısır ve Tanzanya’dan katılan 15 yarışmacımızın her birini canıgönülden tebrik ediyoruz. Rabbim sayılarını artırsın, hepsine ilimle, irfanla, güzel ahlakla süsledikleri uzun ve bereketli ömürler ihsan etsin. Rabbimiz, Müzzemmil Suresi’nin 4. ayetinde şöyle emretmiştir: ‘Kur’an’ı ağır ağır, tane okuyun.’ Peygamber Efendimiz (s.a.s.) ise bir hadis-i şerifinde, ‘Kur’an’ı sesinizle güzelleştiriniz, çünkü güzel ses, Kur’an’ın güzelliğini daha da artırır.’ buyurmuştur. Üstat Necip Fazıl’ın tabiriyle her harfinin gerisinde bir cihan gizli olan, Kur’an-ı Kerim’in berrak ve zarif bir sesle okunması, ondan aldığımız feyzi, bereketi, şüphesiz daha da derinleştiriyor.
Lafzı ve manası kadar güzelliğiyle de eşsiz olan mukaddes kitabımızın bu özelliği İsra Suresi’nin 88. ayetinde şu şekilde ifade ediliyor: ‘De ki, ant olsun, insanlar ve cinler bu Kur’an’ın bir benzerini getirmek üzere toplansalar ve birbirlerine de destek olsalar yine onun benzerini getiremezler.’ Rahmet ve hidayet rehberi Kelamullah’ı dupduru bir tertil ile huşu içinde okuyan siz Kur’an bülbüllerini bir kez daha tebrik ediyorum. Rabbim sizleri vesile kılarak, Kur’an’ın çizdiği istikamet üstü olmayı, Hatem’ül Enbiya Efendimizin (s.a.s.) sünnetinden ayrılmamayı, fikirlerimizle, yaşantımızla, eserlerimizle bu dünyada iz bırakmayı hepimize nasip eylesin. Rabbim bu fani dünyada Mekke-i Mükerreme’den intişar eden o ilahi mesajı, Medine-i Münevvere’den yayılan o kutlu müjdeyi yeryüzünün dört bir yanına teşmil etmeye bizi, hepimizi müyesser kılsın.”
“İslam beldeleri bugün ne yazık ki eski gücünde değil”
İslam coğrafyasının bilhassa son 2 asırdır pek çok saldırının, “böl-parçala-yönet” anlayışı etrafında kurgulanan sinsi planların hedefi yapıldığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kimi zaman etnik ve mezhebi kimi zaman da kültürel farklılıklarımız bu hain planların tam da merkezine yerleştirildi. Tam 200 yıldır aramıza örülen duvarlar bizleri maalesef günden güne birbirimizden uzaklaştırdı.” dedi.
Bu duvarların harcının emperyalist bir zihniyetle karıldığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu duvarların tuğlaları nifakla, nefretle, husumetle yükseltildi. Bu duvarların çizdiği sınırlar önümüze daima bir engel olarak çıkartıldı. Çok yakın bir geçmişe kadar dünyaya nizam veren, iyiliğin, adaletin ve erdemin merkezi olan İslam beldeleri bugün ne yazık ki eski gücünde değil. Aramızdaki vahdet, uhuvvet ve muhabbet şuuru üzülerek söylüyorum arzu ettiğimiz seviyelere bir türlü erişemiyor.” ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün dünyanın çok radikal bir değişimin doğum sancılarını çektiğini belirterek, şunları kaydetti:
“Bir türlü çözüme kavuşturamadığımız savaşlar, çatışmalar ve istikrarsız süreçler bu hadiselerin kaçınılmaz olduğunu tekrar tekrar ortaya koyuyor. Eğer bu kötü gidişi tersine çevirmek, tarihin akışına yeniden yön vermek istiyorsak evvel emirde birliğimizi, dayanışmamızı, kardeşliğimizi yüceltmek mecburiyetindeyiz. Kısır gündemler ve suni tartışmalar eliyle bizi yolumuzdan alıkoymayı amaçlayan küresel güçlere geçit vermeden üzerimizdeki ölü toprağını bir an evvel atmak zorundayız. Bir kere şu soruları kendimize çok samimi bir şekilde sormamız gerekiyor: Bu hazin tablonun ortaya çıkmasında İslam coğrafyası olarak bizim hiç payımız yok mu? Yaşadığımız zorluklar, sınamalar, ihtilaflar karşısında birbirimize daha sıkı kenetlenemez miydik? El ele verip daha adil, daha müreffeh bir dünyayı hep birlikte inşa edemez miydik? İ’la-yı kelimetullahı mihver kabul ederek barışı, huzuru, güvenliği yeryüzünde hakim kılamaz mıydık? Geçmişten gerekli dersleri çıkarıp, geleceğe çok daha sağlam adımlarla yürüyemez miydik? Filistin’de, Suriye’de, Yemen’de, Somali’de, Sudan’da, Lübnan’da, daha pek çok yerde çekilen acıları dindiremez miydik? Ecdadın mirasına sahip çıkarak medeniyetimizi yeniden dünyanın en yüksek seviyesine getiremez miydik?
Bu sorular hiç şüphesiz çoğaltılabilir. Ancak sorular farklı olsa da cevapların hep aynı olduğunu görüyoruz. Bununla birlikte zararın neresinden dönsek bizim için kardır. Onun için küfre giden yollardan biri olan ümitsizliğe asla düşmememiz gerekiyor. Aramızdaki bağları güçlendirmemiz, Allah’ın ipine sımsıkı sarılmamız, ruh ve gönül birliğimizi yeni baştan tesis ve tahkim etmemiz şarttır. Bunu başardığımız takdirde Allah’ın izniyle hiçbir güç önümüzde duramayacaktır.”
“Gelinen noktada önümüzde çok fazla alternatif bulunmuyor. Ya aslımıza dönecek, köklerimize sarılacak, bize güç veren asli değerlerimizle aramızdaki duvarları kaldıracağız ya da yapamadıklarımız için nedamet getirmeye devam edeceğiz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bizi ve bölgemizi sürükledikleri girdaptan, inanın başka türlü çıkamayız. Bu bakımdan hem kendi içimizde hem de uluslararası platformlarda tam bir birlik şuuruyla hareket etmekten başka yolumuz yoktur. Bize giydirilen bu gömleği artık yırtıp atmak mecburiyetindeyiz. Bunu da er ya da geç yapacağımıza, bu suskunluk sarmalını aşacağımıza bütün kalbimle inanıyorum.” ifadesini kullandı.
Bunu hamaset olsun diye söylemediğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, salonda bulunan katılımcılara, “Karşımızdaki şu tablo geleceğe dair umutlarımızı yeniden yeşertiyor. Sizlere baktıkça inancımız artıyor, mücadele azmimiz güçleniyor.” diye seslendi.
“El birliğiyle adım adım inşa edeceğiz”
“Unutmayın, ‘Men sabera zafera’. Sefer bizden, zafer Allah’tandır. İnancımız her geçen gün daha da kökleşiyor” ifadesini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:
“Zor günler yaşıyoruz. İslam dünyası olarak sancılı dönemlerden geçiyoruz. Bölgemizdeki çatışma ve savaşların ardı arkası kesilmiyor, mazlumların çığlıkları hepimizin yüreğini kor ateş gibi dağlıyor. Ama bütün bunlara rağmen umudumuzu asla kaybetmiyoruz. Unutmayın, iman varsa imkanın da olduğunu gayet iyi biliyoruz. İşte bu salondaki muhteşem ve muazzam atmosfer bunun müjdecisidir. Sabredecek, sabırla Allah'tan yardım dileyecek, hedeflerimizden asla kopmayacağız. İnşallah çok daha güvenli çok daha huzurlu yarınları el birliğiyle adım adım inşa edeceğiz.”
Uluslararası Kur’an-ı Kerim’i Güzel Okuma Yarışması ödül töreninin hayırlara vesile olmasını dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, ödül sahiplerini yürekten tebrik ederek, programa iştirak eden tüm misafirlere şükranlarını sundu.
Başkan Erbaş: “Kur’an’ın güzel okunmasının yaygınlaşması amacıyla yarışma düzenliyoruz”
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş ise konuşmasında, Başkanlığın, Kur’an-ı Kerim’in ezberlenmesinin ve güzel okunmasının yaygınlaşması amacıyla Türkiye’de ve İslam coğrafyasında Uluslararası Hafızlık ve Kur’an-ı Kerim’i Güzel Okuma yarışmalarını düzenlediklerini belirtti.
Başkan Erbaş, Gaziantep’te gerçekleştirilen yarışmaya 2022, 2023, 2024’teki yarışmalarda “tilavet dalında” dünya birinciliği derecesi alan yarışmacıların katıldığının bilgisini verdi.
Yani, birinciler içerisinden en birinci olabilmek için hocaların yarıştığını ifade eden Başkan Erbaş, “Güzel tilavetleriyle gönüllerimize inşirah veren değerli Kur’an ehli kardeşlerimizin her birine çok teşekkür ediyorum. Yarışmada dereceye giren kardeşlerimizi tebrik ediyorum. Bu vesileyle bizleri bir kez daha Kur’an’ın rahmet ve bereket ikliminde buluşturan Rabbimize hamdediyorum.” dedi.
İnsana varoluş gayesini öğreten bir hakikat membaı olan Kur’an-ı Kerim’i okumanın da dinlemenin de ibadet olduğunu vurgulayan Başkan Erbaş, nihai hedeflerinin, getirdiği ilkelerle Allah’ın yeryüzüne ve tüm insanlığa bir ikramı olan Kur’an’ı anlamaya ve yaşamaya çalışmak olduğunu söyledi.
Başkan Erbaş, “Onun adalet, merhamet ve güzel ahlak anlayışını temsil etme ve insanlıkla buluşturma sorumluluğu tüm Müslümanların omuzlarındadır. Kur’an’la ilişkimizi bu inanç ve bu anlayışla kurmak zorundayız.” ifadelerini kullandı.
Başkan Erbaş, sözlerine şöyle devam etti:
“Ülkemizde ve dünyanın pek çok noktasında din ve diyanet hizmetlerini en iyi şekilde yerine getirmenin çabası içerisindeyiz. Vatandaşlarımızın Kur’an-ı Kerim’i okuyup anlaması için uygulanan programlar, hafızlık programı, ihtiyaç odaklı program, kişiye özel uygulamalarla eğitim hizmetlerimiz kesintisiz devam etmektedir. Başkanlığımızca, milletimizden gelen talepler doğrultusunda uygulamaya başladığımız din ve değerler eğitimini esas alan 4-6 yaş Kur’an kursları ile iki yıldır devam eden 7-10 yaş grubu Kur'an kursları yoğun bir ilgiye mazhar olmuştur. 4-6 yaş grubunda 250 bine yakın, 7-10 yaş grubunda 97 bin 100, hafızlık eğitiminde 101 bin, camilerde Kur’an eğitimi ve özellikle ev hanımlarımızın katıldığı ihtiyaç odaklı kurslarımızda 500 bin civarında, hafta sonu ve yaz Kur’an kurslarımızda 3 milyon civarında öğrencimiz Kur’an eğitimi almaktadır. Camilerimiz başta olmak üzere 503 aile ve dini rehberlik merkezimizde, 1326 gençlik merkezimizde, 1000 kadar öğrenci yurdunda, cezaevleri, sevgi evleri, izcilik faaliyetlerinde hem eğitim hem de rehberlik hizmetlerini hocalarımız ve manevi rehberlerimiz ile kesintisiz bir şekilde sürdürmekteyiz.”
Kur’an muhtevalı çalışmalarının başka alanlarda da devam ettiğini belirten Başkan Erbaş, şunları kaydetti:
“İslam’ın hakikatlerini yeryüzünün her köşesine ulaştırmak için farklı dillerde Kur’an meali bastırıp, şu ana kadar 42 dilde 2,5 milyon Kur’an basıp ihtiyaç sahiplerine ulaştırdık. ‘Hayat Rehberi Kur’an’ konulu tefsirimizi 5 cilt olarak tamamlayıp inşallah önceki yıllarda başlamış olduğumuz bu kitabımızı da daha fazla vatandaşımıza ulaştırmaya gayret edeceğiz. 5 yıl önce başlattığımız ve Türkiye genelindeki tüm ilahiyat fakültelerinden 350’yi aşkın akademisyenin katkısıyla yürüttüğümüz Kur’an Kelimeleri Ansiklopedisi Projesi tamamlandı, çok yakında 10 cilt olarak baskısını inşallah milletimize tanıtacağız ve milletimize ulaştırmaya gayret edeceğiz. Devletimizin himayesi, milletimizin desteği, mensuplarımızın gayretiyle Kur’an’a ve insanlığa hizmet amacıyla yaptığımız çalışmalar seferberlik ruhuyla artarak devam edecektir.”
Programda Cumhurbaşkanı Erdoğan yarışmada dereceye girenlere ödüllerini takdim ederek, hatıra fotoğrafı çektirdi.
Dereceye girenler
10. Uluslararası Kur’an-ı Kerim’i Güzel Okuma Yarışmasında ödüle layık görülen isimler şunlar;
Türkiye’den Adem Bilgetay birinci olurken, ikinci Fas’dan Abdelbassed Ouarach, üçüncü ise Mısır’dan Ahmed Mohamed Ali Elsayed oldu.