Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, TRT Haber'in konuğu oldu.

“Mevlid-i Nebi Haftasını bir yıla yayarak idrak etmeye gayret edeceğiz”

Başkan Erbaş, Mevlid-i Nebi Haftasının Hz. Muhammed (s.a.s)’in insanlığa getirdiği değerleri yeniden anlamak ve anlatmak noktasında bir vesile kılındığını belirterek, “Bu sene Peygamber Efendimiz (s.a.s)’in 1500. doğum yıldönümü. 3 Eylül gecesi, Çarşambayı Perşembeye bağlayan gece inşallah Efendimiz (s.a.s)’in 1500. doğum gecesini idrak edeceğiz. Bunu vesile kılarak 3 Eylülden itibaren 2026 yılının Ağustos sonuna kadar bir yıl boyunca Mevlid-i Nebi yılı olarak Mevlid-i Nebi Haftasını adeta bir yıla yayarak anmaya, anlamaya, idrak etmeye gayret edeceğiz inşallah.” ifadelerini kullandı.

“Büyük bir açılış programı ile Mevlid-i Nebi'yi başlatmış olacağız”

Mevlid-i Nebi Haftasının açılış programına değinen Başkan Erbaş, “Çarşamba akşamı Cumhurbaşkanımızın himayelerinde Cumhurbaşkanlığı Kongre Merkezi’nde çok önemli bir açılış programı yapacağız. Bu programı çok önemsiyoruz. Zira yurt dışından 75 kadar ilim adamı, Balkanların Diyanet İşleri Başkanları, Orta Asya'dan hem Diyanet İşleri Başkanları hem ilim adamları dünyanın çeşitli yerlerinden bu açılış programımıza katılmış olacak. İslam'ı yeni kabul etmiş olan kardeşlerimiz var. Onlardan da 20 kadar yeni Müslüman olmuş kardeşimizi davet ettik. Onlar da inşallah Çarşamba akşamı Cumhurbaşkanlığı Kongre Merkez’inde olacaklar. Bu şekilde büyük bir açılış programı ile Mevlid-i Nebi'yi başlatmış olacağız.” şeklinde konuştu.

“Hz. Muhammed (s.a.s)’i tanımayanlar tanısın, bilmeyenler bilsin”

Hz. Muhammed (s.a.s)’in alemlere rahmet olarak gönderildiğine dikkati çeken Başkan Erbaş, “Madem ki Efendimiz (s.a.s) alemlere rahmet olarak gönderildi. O zaman tanımayanlar tanısın, bilmeyenler bilsin, az bilenler, yeterince tanımamış olanlar daha iyi tanısınlar. Gençlerimiz daha iyi tanısın. Çocuklarımız daha iyi tanısın.” ifadesini kullandı.

“Bu yıl yaz Kur’an kurslarında 2 milyon 540 bin kişiye ulaştık”

Yaz Kur’an kurslarına da değinen Başkan Erbaş, şunları kaydetti:

“Yaz Kur'an kurslarımız çok canlı geçiyor. Ulaşmak istediğimiz hedef kitlemizin yüzde 20 kadarına ulaşabiliyoruz. Önümüzdeki yıl ya da geçen yıl bunları üst üste koyduğunuz zaman 3 ila 4 yıl içerisinde ulaşmak istediğimiz kitlenin yüzde 50'sinden fazlasına ulaşmış oluyoruz. Bu yıl 2 milyon 540 bin kişiye kayıtlı olarak ulaştık. Ancak onun haricinde yatılı Kur'an kurslarımız var. Yatılı olarak almış olduğumuz çocuklarımız ve gençlerimiz var. Hedef kitlemiz 7-14 yaş arası. Ama 14 yaşını geçmiş olanlardan da gelenler var. 7 yaşına gelmemiş olanlardan da gelenler var. 4-6 yaş grubuna devam edenlerin sayısı neredeyse 250 bin kadar.”

“1 milyon 750 bin kadar çocuğumuza 4-6 yaş Kur'an kurslarımızda eğitim verdik”

Başkan Erbaş, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“250 bin kadar öğrencimiz 4-6 yaş Kur'an kurslarımıza devam ediyor. 10 yılı aştık bu programı başlatalı. Şu ana kadar 1 milyon 750 bin kadar çocuğumuza 4-6 yaş Kur'an kurslarımızda eğitim verdik. Elhamdülillah mezun sayımız 1 milyon 750 bin kadar oldu. 3 sene önce 7-10 yaş grubu Kur'an kurslarımızın eğitimini başlattık. Bunu biz çok önemsiyoruz. Çocuklarımız okuldan geldikten sonra evlerine geliyorlar. Biraz dinlenip hemen mahallelerindeki bizim 4-6 yaş Kur'an kurslarımız o saatlerde boş. Çocuklarımız eğitimlerini tamamlamış, evlerine dönmüş oluyorlar. 7-10 yaşındaki çocuklarımız kurslarımıza geliyorlar. Adeta bir etüt şeklinde. Okulda öğrenmiş oldukları dini bilgilerini orada tekrarlıyorlar. 2-3 saatlik günlük programlar yapıyoruz. Geçen yıl 35 bin öğrencimiz kaydoldu. Bu sene 100 bine yaklaştı, 7-10 yaş grubundaki öğrencilerimizin sayıları. Sadece dini bilgiler, Kur'an-ı Kerim bilgileri, Peygamber Efendimizin (s.a.s.) hayatı ile ilgili eğitimler değil. Aynı zamanda sportif faaliyetler de yapıyorlar.”

“Veli memnuniyeti yüzde 98,32”

46 bin 121 velinin katıldığı anket çalışmasını aktaran Başkan Erbaş, “46 bin 121 velinin katıldığı bir anket çalışmamızda veli memnuniyeti yüzde 98,32. Yaz Kur'an kurslarımızdan ya da 4-6 yaş Kur'an kurslarımıza devam eden çocuklarımızın velilerine şöyle bir soru sormuşuz. ‘Yaz Kur'an kursundaki Kur'an-ı Kerim eğitimini verimli buluyor musun?’ ‘Verimli buluyorum.’ diyenlerin oranı ‘Katılıyorum ve kısmen katılıyorum.’ topladığımız zaman yüzde 98.32 oluyor. Başka bir soru daha sormuşuz. ‘Yaz Kur'an kursuna çocuğumu gönderdiğim için memnunum.’ Bu sorunun cevabı da ‘Tamamen katılıyorum.’ ve ‘Kısmen katılıyorum.’ cevapları yüzde 99.45.” değerlendirmesinde bulundu.

“Diyanet Vakfı olarak Gazze’ye 950 tır yardım gönderdik”

Gazze’de yaşanan insani drama da dikkati çeken Başkan Erbaş, şu ifadelere yer verdi:

“Diyanet Vakfımızın şu ana kadar yapmış olduğu çok önemli yardımlar var. Mesela gıda kolisi, sıcak yemek, ekmek, yatak, yastık, battaniye. Kışlık elbise, temizlik kolisi, un, bebek bezi, tanker ile su, afet çantası, koltuk değneği, tekerlekli sandalye, hastanelere yakıt, ilaç, nakit dağıtımı. Nakit dağıtımı Türkiye'de tedavi gören hasta ve yakınlarına yapılan birtakım yardımlar var. Çadır yardımı sonra su kuyusu restorasyonu. Gazze Belediyesi su kuyusu açılışı. Kuzey Gazze Şati Su Kuyusu Restorasyonu gibi çok önemli yardımlar gönderdik. Şu ana kadar Diyanet Vakfı olarak 950 tıra yakın yiyecek, içecek, giyecek maddesi gönderdik Gazze'ye. Bu sene Kurban Bayramında 60 bin hisse kurbanı Mısır'da Gazzeli, Filistinli kardeşlerimiz için kurban kestik ve onlara paketler yaparak, soğuk hava depolarına koyarak Gazzeli kardeşlerimize ulaştırmanın gayreti içerisindeyiz. Türkiye Diyanet Vakfı olarak 35 milyon dolar kadar da şu ana kadar 7 Ekim'den bu yana Gazeli kardeşlerimize bu yardımları ulaştırmaya gayret ettik.”

İsrail ürünlerine karşı boykot çağrılarının ciddi bir bilinç oluşturduğunu söyleyen Başkan Erbaş, “Bu bilincin daha da artmasını özellikle arzu ediyoruz. Bunun için de çağrılarımıza devam edeceğiz. Bıkmadan, usanmadan.” dedi.

“Cuma hutbeleri toplumla iletişimin bir numaralı vasıtalarıdır”

Cuma hutbelerinin hazırlanma sürecini anlatan Başkan Erbaş, şu ifadeleri kullandı:

“Cuma hutbeleri toplumla iletişimin bir numaralı vasıtalarıdır. Türkiye'nin doğusuyla batısını dikkate aldığımızda 72 dakika fark var. 72 dakika içerisinde 22 milyona camilerde ulaşılabilen tek vasıta hutbelerdir. Onun için bunu çok iyi değerlendirmemiz lazım diye öteden beri hep bunun derdini taşıdık. Bununla ilgili ‘Etkili hutbeyi nasıl yazabiliriz, nasıl sunabiliriz?’ Defalarca çalıştaylar yaptık. Zannediyorum bir 6 ay kadar önce ülkemizde yazan çizen mütefekkir, köşe yazarları, gazete yazarları, metin yazarları, kitap yazarları. Onlardan temsilcilerle 50 ila 60 kadar kişiyle bir çalıştay yaptık. Çalıştayın konusu gün boyu devam etti. Etkili hutbeyi nasıl yazabiliriz, nasıl sunabiliriz? Bunlarla ilgili bu alanın uzmanlarından görüşler aldık.”

“Konu başlıklarını milletimizin ihtiyacına göre seçiyoruz”

Başkan Erbaş, “Konu başlıklarını milletimizin ihtiyacına göre seçiyoruz. Milletimizin neye ihtiyacı varsa toplumumuzun neye ihtiyacı varsa o ihtiyaca göre seçiyoruz. O haftanın belli bir konu ile ilgili önemi vardır. O hafta ile ilgili hutbe hazırlıyoruz. Hutbe hazırlama komisyonumuz var. Din Hizmetleri Genel Müdürlüğümüzün bünyesinde. Bu komisyonun işi gücü hutbelerle ilgilenmektir. Orada 10 civarında hocamız var. Onların başında İrşat Hizmetleri Daire Başkanımız var. Yani sırf bunu bununla ilgili bir daire başkanlığımız var.” ifadelerini kullandı.