Paylaş Facebook Facebook Facebook
27 Haziran 2025 Cuma

Ankara’da Uluslararası Aile Fuarı’nın açılışı gerçekleştirildi

 

  • Ankara’da Uluslararası Aile Fuarı’nın açılışı gerçekleştirildi
  • Ankara’da Uluslararası Aile Fuarı’nın açılışı gerçekleştirildi
  • Ankara’da Uluslararası Aile Fuarı’nın açılışı gerçekleştirildi
  • Ankara’da Uluslararası Aile Fuarı’nın açılışı gerçekleştirildi
  • Ankara’da Uluslararası Aile Fuarı’nın açılışı gerçekleştirildi
  • Ankara’da Uluslararası Aile Fuarı’nın açılışı gerçekleştirildi
  • Ankara’da Uluslararası Aile Fuarı’nın açılışı gerçekleştirildi
  • Ankara’da Uluslararası Aile Fuarı’nın açılışı gerçekleştirildi
  • Ankara’da Uluslararası Aile Fuarı’nın açılışı gerçekleştirildi
  • Ankara’da Uluslararası Aile Fuarı’nın açılışı gerçekleştirildi
  • Ankara’da Uluslararası Aile Fuarı’nın açılışı gerçekleştirildi
  • Ankara’da Uluslararası Aile Fuarı’nın açılışı gerçekleştirildi
  • Ankara’da Uluslararası Aile Fuarı’nın açılışı gerçekleştirildi

 

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş ile Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş; Diyanet İşleri Başkanlığı ile Türkiye Diyanet Vakfı (TDV) iş birliğinde “Aile ve iyilik” temasıyla düzenlenecek “Uluslararası Aile Fuarı”nın açılışını yaptı.

Diyanet İşleri Başkanlığı ile Türkiye Diyanet Vakfı (TDV) iş birliğinde Ankara ATO Congresium Kongre ve Sergi Merkezi’nde 27-29 Haziran 2025 tarihleri arasında “Aile ve iyilik” temasıyla düzenlenecek “Uluslararası Aile Fuarı”nın açılışı gerçekleştirildi.

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, fuarın açılışında yaptığı konuşmada, alanında bir ilki de temsil eden, "Aile ve İyilik" temalı “Uluslararası Aile Fuarı”nın toplumun temelini oluşturan aile kurumunun önemine ve mevcut sorunlarına dikkat çekeceğini ifade etti.

“Aile kurumu, önemini her zaman muhafaza etmiştir”

Aile kurumunun, tarihin başlangıcından itibaren insanın en doğal sığınağı, toplumun ise en temel yapıtaşı olduğunu vurgulayan Başkan Erbaş, “Zaman içerisinde kültürler, gelenek ve görenekler değişime uğrasa da aile kurumu, önemini her zaman muhafaza etmiştir. Toplumları ayakta tutan temel öğelerden olması hasebiyle söz konusu önemini bugün de aynen muhafaza eden aile, gelecekte de insan için vazgeçilmez temel ihtiyaç olmaya devam edecektir.” ifadelerini kullandı.

“Aile, insan fıtratının korunması noktasında tartışılmaz bir konuma sahiptir”

“Onlar, size örtüdürler, siz de onlara örtüsünüz.” ayet-i kerimesine işaret eden Başkan Erbaş, “Aile, insanları yalnızca aynı evde, dört duvar arasında bir araya getiren bir kurum değil. Aile, insanın fıtratının, onurunun ve neslinin korunması noktasında tartışılmaz bir konuma sahiptir. Bu bakımdan ailenin temel yapıtaşları olan kadın ve erkek, birbirini tamamlayan iki unsur, bir bütünün iki değerli parçasıdır. Biri olmadan diğeri eksiktir, yarımdır. Kur’an-ı Kerim’de buyrulduğu üzere onlar birbirlerinin örtüleridir.” şeklinde konuştu.

“Çocuklar, aile bağının bülbülüdür”

Başkan Erbaş, “Birbirleriyle iyilikte yardımlaşırlar, günaha karşı birbirlerini uyarırlar. Birbirlerinin ayıp ve kusurlarını örter, hatalarını telafi ederler. Birbirlerini her daim koruyup kollar, sakınıp saklarlar. Çocuklar ise aile yuvasının neşe ve huzur kaynağı, aile bağının gülü, bülbülüdür.” diye konuştu.

“Aile kurumu nesli sağlıklı bir şekilde devam ettirmenin en sağlam zeminidir”

Aile kurumunun insanı hayata hazırlayan değerlerin öğrenildiği bir ahlak mektebi ve eğitim yuvası olduğunu söyleyen Başkan Erbaş, dünyaya gelen her insanın ilk eğitimini aile kurumunda aldığını belirterek, “İnsanların inanç, fikir, vicdan ve ahlak dünyaları ile kimlik, kişilik ve karakter yapıları, içinde doğup büyüdükleri ailenin değerleriyle şekillenir. Dolayısıyla aile kurumu, insanın psikolojik ve biyolojik ihtiyaçlarını gidermekle birlikte, bireysel ve toplumsal huzurun, sağlıklı sosyalleşmenin ve nesli sağlıklı bir şekilde devam ettirmenin de en sağlam zeminidir.” ifadelerine yer verdi.

“Allah, evlerinizi sizin için bir huzur ve sükun yeri yaptı.” ayet-i kerimesini hatırlatan Başkan Erbaş, “Sevgi, saygı, güven, sadakat gibi duygularının doyuma ulaşması hususunda ailenin yerini dolduracak alternatif bir sosyal yapı yeryüzünde yoktur. Gerçek anlamda huzur, ancak sağlam temellere dayanan, sağlıklı bir şekilde işleyen ve hak-sorumluluk ekseninde ortak yaşama bilincini pekiştiren bir aile kurumuyla mümkündür.” dedi.

“İslam, aile kurumunu güvence altına almıştır”

Başkan Erbaş, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Yüce dinimiz İslam, ailenin korunmasına büyük bir önem atfetmiş; aile kurumunu, dini ve hukuki bakımdan bütün ayrıntılarıyla güvence altına almıştır. Bizim medeniyetimizde aile hukuku vardır. Nitekim Kur’an ve Sünnet’te, ailenin kuruluş aşamasından işleyişine, hukuki çerçevesinden ahlaki boyutuna, iletişim şeklinden muaşeret biçimine kadar her alanıyla ilgili hükümler, ilkeler ve ölçüler ortaya konmuştur.” değerlendirmesinde bulundu.

Dünyanın son derece hızlı ve kapsamlı bir küreselleşme sürecinden geçtiğini aktaran Başkan Erbaş, dijital dünyanın hem kültürel hem de toplumsal değişimleri alabildiğine hızlandırdığını dile getirerek, “İnanç, değer, algı ve kültür bakımından çeşitli olumsuzlukların yaşandığı bu dönemde egemen kültürlerin yıkıcı etkisi, özgün ve yerleşik olan her türlü sosyal yapıda değişimlere ve ciddi örselenmelere sebep olmaktadır. Bütün dinamikleriyle toplumlar için geçmişten geleceğe kurulan bir köprü olan aile kurumu da bu örselenmelerden ne yazık ki çok fazla etkilenmektedir.” şeklinde konuştu.

Aile kurumunun küresel boyutta tam bir kuşatma altına alındığını vurgulayan Başkan Erbaş, aileyi hedef alan pek çok olumsuz etkenin, bu hayati yapıya ait değerleri yıprattığını ve onu şiddetli bir şekilde sarstığını ifade etti.

“İnsan fıtratını koruma noktasında daha büyük bir hassasiyet ve gayrete ihtiyaç vardır”

Başkan Erbaş, dijital mecralarda aile kurumunun ötelendiğini ve itibarsızlaştırdığını belirterek, şunları kaydetti:

“Bilhassa son yıllarda bazı dengesiz ve sapkın akımların, baskı gruplarının, aile ile ilgili temel öğeleri bile değişime zorladığına şahit oluyoruz. Söz konusu gruplar ve onların etkiledikleri çevreler, arkadaşlık, ortaklık ve partnerlik gibi kavramlarla aile kurumunu yozlaştırmaya, ailevi değerleri dejenere etmeye çalışmaktadırlar. Bu yaklaşım, aile kurumu ile birlikte başta gençler, çocuklar olmak üzere aile bireylerini, yeni ve girift sorunlara düçar etmekte; içinden çıkılmaz krizlere ve bunalımlara mahkum etmektedir. Bu sebeple bugün aile kurumunu ve dolayısıyla insan fıtratını koruma noktasında daha büyük bir hassasiyet ve gayrete ihtiyaç vardır.”

“Huzurlu ve güvenli yarınlara, aile kurumunun inşa ve ihya edilmesiyle ulaşılacaktır”

Tüm olumsuzluklara rağmen Türkiye’de aileye yönelik güçlü bir duyarlılık ve farkındalık geliştiğini anlatan Başkan Erbaş, aileyi ve fıtratı koruma noktasında büyük bir hassasiyet ve gayret gösterildiğini belirterek, “Şüphesiz istikrarlı, mutlu ve güvenli bir geleceğin kapılarını bu hassasiyet ve gayret açacaktır. Huzurlu ve güvenli yarınlara, bütün unsur ve değerleriyle aile kurumunun sağlam bir temel üzere inşa ve ihya edilmesiyle ulaşılacaktır.” dedi.

“Sağlıklı ve sağlam temellere dayanan bir aile yapısını sürekli kılmaya mecburuz”

Başkan Erbaş, “Önemle ifade edeyim ki bizler, tüm değerleriyle aileyi korumak ve geleceğe taşımakla yükümlüyüz. Nesillerin duygusal, ruhsal ve fiziksel gelişimleri ve geleceğe kendi öz değerleriyle yürüyebilmeleri için sağlıklı ve sağlam temellere dayanan bir aile yapısını sürekli kılmaya mecburuz.” diye konuştu.

Ülke genelinde 500’ün üzerinde Aile ve Dini Rehberlik Büro ve Merkezleri bulunduğuna dikkati çeken Başkan Erbaş, konuşmasını şöyle tamamladı:

“Bugün burada aile konusunda faaliyet gösteren 40 civarında ulusal ve uluslararası sivil toplum kuruluşunun katılımıyla gerçekleştirdiğimiz ‘Aile ve İyilik’ temalı ‘Uluslararası Aile Fuarı’, aileyi tehdit eden güncel sorunlar karşısında nasıl bir yol izlenmesi gerektiğine dair arayışın bir tezahürüdür.

Toplumun aile değerleri konusunda bilinçlendirilmesi ve bu alandaki farkındalığın artırılması amacıyla düzenlenen Uluslararası Aile Fuarı’nın, Başkanlığımızın geçmişten bugüne büyük bir hassasiyetle sürdürdüğü aile hizmetlerine önemli katkıda bulunacağına inanıyorum. Fuar boyunca çeşitli atölyeler, söyleşiler, tiyatro, konser, sanat sokağı ve oyun sokağı gibi birçok etkinlik gerçekleştirilmektedir.

Saygıdeğer Cumhurbaşkanımızın 2025 yılını ‘Aile Yılı’ ilan etmesi vesilesiyle, aile kurumunun bekası ve milletimizin geleceği için samimi niyet ve gayretle gerçekleştirdiğimiz fuarın verimli geçmesini diliyorum.”

"Dijitalleşme gün geçtikçe aile bağlarını zayıflatıyor"
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş ise yaptığı konuşmada, fuarın sadece günümüze değil, yarınlara da umut ve ilham veren değerli bir etkinlik olduğunu belirterek, 2025 Aile Yılı kapsamında düzenlenen fuarın hayırlara vesile olmasını diledi.

Ailenin, toplumun yüreğindeki iyilik mayasının kaynağı olduğunu ifade eden Bakan Göktaş, bu iyiliğin sadece evin içinde kalmadığını, asırları aşan bir medeniyete dönüştüğünü söyledi.

“Dijitalleşme gün geçtikçe aile bağlarını zayıflatıyor”

Dijitalleşmenin yüz yüze iletişimi azaltarak aile içi ilişkileri olumsuz etkilediğini belirten Bakan Göktaş, "Teknolojik gelişmeler ve dijitalleşme gün geçtikçe aile bağlarını zayıflatıyor. Modern hayatın dayattığı yaşam biçimi, aile kurmayı bir yük gibi gösteriyor. Gençlik evlilikten uzaklaşıyor, anne babalık rolleri zayıflıyor, kuşaklar arası bağlar kopuyor." dedi.

Bakan Göktaş, Türkiye'de doğurganlık hızının nüfusu yenileme seviyesinin altına düşerek tarihinin en düşük seviyesi olan 1,48'e gerilediğini dile getirerek, "Bu gidişata dur demek, aileyi ve dinamik nüfus yapısını korumak ise artık hepimiz için bir mecburiyettir. Ailenin Korunması ve Güçlendirilmesi Vizyon Belgesi ve Eylem Planımız, bu doğrultuda hazırlanmış kapsamlı bir yol haritasıdır. Bu belgeyle, aileyi ve dinamik nüfus yapısını korumak, dijital güvenliği sağlamak, küresel risklere karşı aileyi dirençli kılmak, kuşaklar arası dayanışmayı güçlendirmek gibi pek çok stratejik hedef ortaya koyduk. Bu hedefler doğrultusunda kurumsal yapımızı güçlendirdik." şeklinde konuştu.

“Aileyi koruma ve güçlendirme çalışmalarımızı uzun vadeli bir seferberliğe dönüştürmek gerekiyor”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın takdirleriyle ilan edilen 2025 Aile Yılı'nın ekonomik desteklerden eğitime, kültürel etkinliklerden dijital dönüşüme uzanan çok katmanlı bir hareketin çatısı olduğunu kaydeden Bakan Göktaş, şu ifadelere yer verdi:

"Evlenecek gençlerimize ve çocuk sahibi olmak isteyen ailelere sağladığımız destekler, ailelere yönelik özel indirim avantajları bu desteklerin sadece bir kısmını oluşturuyor. Aile Yılı'nda vatandaşlarımıza verdiğimiz önemli desteklerden biri doğum yardımları oldu. Bugün, 220 bin 268 annemizin hesabına haziran ayı doğum yardımı ödemelerini yatırıyoruz. Böylece bugüne kadar yaklaşık 1 milyar 750 milyon liralık ödeme gerçekleştirerek ailelere destek olduk.

Diğer yandan aileyi güçlendirmeyi sadece bir iç mesele olarak değil, uluslararası boyutta da bir işbirliği alanı olarak ele aldık. Güçlü bir aile diplomasisiyle ortak değerler etrafında buluşan ülkelerle aile kurumunu tehdit eden küresel risklere karşı birlikte çözüm üretmeye gayret ediyoruz. Yürüttüğümüz tüm bu çalışmalar gösterdi ki aileyi koruma ve güçlendirme çalışmalarımızı uzun vadeli bir seferberliğe dönüştürmek gerekiyor."

Açılış konuşmalarının ardından, Türkiye Diyanet Vakfı Gençlik Hizmetleri Müdürlüğünce düzenlenen Vakıf İnsan Yarışması'nda dereceye girenlere ödülleri verildi.

Ayrıca Diyanet İşleri Başkanlığı Hac ve Umre Hizmetleri Genel Müdürlüğü ile Uluslararası Müslüman Topluluklarla Dayanışma Vakfı işbirliğiyle "Ailemle Kainatın Kalbine Gidiyorum" sloganıyla gerçekleştirilen "Aile Umresi" projesinin çekilişi gerçekleştirildi ve kazanan 500 aile belirlendi.

Ardından, Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş ile Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş fuardaki stantları gezdi ve hatıra fotoğrafı çekildi.

Açılışa, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, Diyanet İşleri Başkanlığı ve Türkiye Diyanet Vakfı’nın üst düzey yöneticileri ve aileler katıldı.