Paylaş Facebook Facebook Facebook
29 Ekim 2025 Çarşamba

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 29 Ekim Özel Programı’na katıldı

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 29 Ekim Özel Programı’na katıldı

 

  • Cumhurbaşkanı Erdoğan, 29 Ekim Özel Programı’na katıldı
  • Cumhurbaşkanı Erdoğan, 29 Ekim Özel Programı’na katıldı
  • Cumhurbaşkanı Erdoğan, 29 Ekim Özel Programı’na katıldı
  • Cumhurbaşkanı Erdoğan, 29 Ekim Özel Programı’na katıldı
  • Cumhurbaşkanı Erdoğan, 29 Ekim Özel Programı’na katıldı

 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi Sergi Salonu’nda düzenlenen “29 Ekim Özel Programı”na katıldı. Programda, Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Safi Arpaguş da şehit ve gaziler için dua etti.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi Sergi Salonu'nda düzenlenen 29 Ekim Özel Programı'ndaki konuşmasına, tüm vatandaşların 29 Ekim Cumhuriyet Bayramını tebrik ederek başladı.

"Cumhuriyetimizin 102. yıl dönümü kutlu olsun. Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere Milli Mücadeleyi yöneterek Kuvayimilliye ruhunu Cumhuriyetle taçlandıran Büyük Millet Meclisimizin tüm mensuplarını şükranla yad ediyorum." diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, yokluk içinde cepheden cepheye koşan İstiklal Harbinin tüm şehit ve gazilerini andı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Anadolu'daki ilk akınlardan İstanbul'un fethine, Kıbrıs Barış Harekatından 15 Temmuz destanına bir gül bahçesine girercesine toprağa düşen şehit ve gazilere de rahmet diledi.

"Biz, binlerce yıllık tarihimizin hiç bir döneminde esarete boyun eğmemiş, zulme rıza göstermemiş, istiklaline aşık bir milletin mensuplarıyız." ifadesini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, milletin hürriyetine olan tutkusunu en son Milli Mücadelede görüldüğünü hatırlattı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları ifade etti:

"'Maraş bize mezar olmadan düşmana gülizar olmaz' diyen Sütçü İmam'ın, 'Türk bu topraklara, bu topraklar da Türk'e ısındı. Sade siz değil, bütün dünya bir araya gelse bizi bu topraklardan ayıramaz' diyen Antepli Şahin Bey'in, işgalcilerin İzmir'e çıktığı gün Denizli'deki Ulu Cami önünde halka hitap ederek 'İstiklal aşkı, vatan sevgisi ve kalbimizdeki imanla mücadelemizin sonunda zaferi kazanacağız.' diyen Müftü Ahmet Hulusi Efendi'nin ve kanlarıyla, canlarıyla destan yazan daha nice kahramanın omuzlarında yükselen Milli Mücadele muazzez ve muazzam bir direnişin nişanesidir."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstiklal Marşı şairi merhum Mehmet Akif Ersoy'un Kastamonu'da verdiği hutbede milli şuuru, "Boynunu uzat, kafanı devir diyorlar. Madem ki teklif bu kadar ağırdır, artık bunu hiç kimse kabul edemez. İster istemez dişiyle, tırnağıyla uğraşır, çabalar. Nefsini imkanın son derecesine kadar müdafaaya bakar. Ey cemaat-i müslimin, işte bugün bizden istedikleri ne filan vilayet ne filan sancaktır. Doğrudan doğruya başımızdır, boynumuzdur, hayatımızdır, varlığımızdır, devletimizdir, dinimizdir, imanımızdır. Yeisi, meskeneti, ihtiras ve tefrikayı büsbütün atalım. Azme, mücahedeye, vahdete sarılalım. Cenab-ı Kibriya hak yolunda meydana atılan azim ve iman sahipleriyle beraberdir. Ya ilahi bize tevfikini gönder. Doğru yol hangisidir millete göster." sözleriyle uyandırdığını anımsattı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İşte bu dirayetle, bu azim ve cesaretle cephede yiğit askerlerimiz, cephe gerisinde fedakar analarımız, Hilal-i Ahmerimiz, gencinden yaşlısına aziz milletimizin her bir ferdi, istiklal sancağını gururla taşımışlardır. Vatanın namusunu korumak, yurdun harim-i ismetine zillet çizmelerini bastırmamak için tek vücut olmuş, hep birlikte zafere yürümüşlerdir." dedi.

"Türkiye, kadim devlet geleneğimizin en son halkasıdır"

İstiklal ve istikbal uğrunda çekilen çilelerin tarihin yeni bir sayfası olan Türkiye Cumhuriyeti'nin doğumunu müjdelediğine işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:

"Şu noktayı da her zaman hatırımızda tutmamız gerekiyor. Türkiye Cumhuriyeti devamlılık ilkesine dayalı kadim devlet geleneğimizin en son halkasıdır. Bundan 102 sene evvel ilan edilen Cumhuriyetimiz, 'Hakimiyet kayıtsız şartsız milletindir' ilkesiyle de aynı zamanda milli iradenin şahlanışıdır. Unutmayalım Cumhuriyetin mütemmim cüzü demokrasidir. Cumhuriyeti cumhurla ve demokrasiyle taçlandırma yolculuğu tek parti yıllarında ve darbe dönemlerinde kesintiye uğramış olsa da bir şekilde bu engelleri aşarak bugünlere gelmeyi başarmıştır. Bu mücadele de aynı azim ve kararlılıkla halen devam etmektedir. Türkiye'yi ve Türk demokrasisini güçlendirme davamızda son 23 yıldır en önemli dayanağımız milletimizin sarsılmaz iradesidir. İnşallah bu irademiz sapa sağlam ayakta olduğu sürece, bu millet binlerce yıldır olduğu gibi birbiriyle muhabbetle kucaklaştığı müddetçe, Türkiye'nin kutlu yolculuğunun önünü kesebilecek hiçbir dahili ve harici odak yoktur."

"Milletçe insanlığa örnek olan çok özel bir vasfa sahibiz. Biz geçmişiyle yaşayan, maziden aldığı mirası daha da zenginleştirip atiye taşıyan, ecdadın emanetine gözü gibi bakan vefakar bir milletiz." ifadelerini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Biz vatanımızı yalnızca aziz şehit ve gazilerimizin değil, aynı zamanda vediatullah yani Rabb'imizin de emaneti olarak görüyoruz. İşte tam da bu yüzden devletimizi ilelebet payidar kılmak, milletimizi asırlık hayalleriyle buluşturmak için yoğun bir mücadele yürütüyoruz." açıklamasını yaptı.

"Geçmişle kıyas dahi yapılamayacak kalkınma seferberliği içindeyiz"

Türkiye'nin bugün 102 yıl öncesine göre çok farklı bir noktada olduğunun altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:

"Savunma sanayisinden ekonomiye, ulaştırmadan eğitime, ticaretten sağlığa, dış politikaya, teknolojiye, turizme kadar her alanda geçmişle kıyas dahi yapılamayacak ölçüde büyük bir kalkınma seferberliği içindeyiz. Cumhuriyeti salonlara ve gardıroplara indirgemeye çalışan 'slogan cumhuriyetçilerine' aldırmadan, cumhuriyete asıl hizmetin eser ve hizmetle olacağını 81 vilayetimize kazandırdığımız devasa yatırımlarla ortaya koyuyoruz. Sadece ülkemize değil medeniyet coğrafyamızın tamamına huzur ve istikrar getirecek, dostlarımıza rahat bir nefes aldıracak Türkiye Yüzyılı'nın kilometre taşlarını döşeme devam ediyoruz."

"6 yıl içerisinde 250 ALTAY tankını ordumuzun emrine vermeyi hedefliyoruz"

Dün Kahramankazan'da Türk savunma sanayisi adına kıvanç duyulacak modern bir tesisin açılışını yaptıklarını ve ana muharebe tankı ALTAY'ın Silahlı Kuvvetlere teslimini gerçekleştirdiklerini anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"İnşallah gelecek 6 yıl içerisinde 250 adet ALTAY tankını ordumuzun emrine vermeyi hedefliyoruz. Kurtuluş Savaşı'nda kağnı mermi taşıyan kahramanlardan aldığımız güçle artık kendi tankımızı, kendi savaş gemilerimizi, kendi insansız hava araçlarımızı, kendi helikopterimizi, kendi savaş uçağımızı yapıyoruz. Daha 20 yıl öncesine kadar savunma sanayisi yüzde 80 oranında dışa bağımlı bir ülke, gayretlerimiz neticesinde hamdolsun bugün dünyayla rekabet edebilir konuma yükselmiştir. Siyasi istikrar ve güven ortamı sağlandığında, direksiyon da emin ve ehil ellerde olduğunda Türkiye'nin neleri başarabildiğini dost düşman herkese gösterdik. Türkiye'nin kısa sürede ulaştığı bu göz kamaştıran seviye hiç şüphesiz Cumhuriyet'imizi kuranların tahayyül ve tasavvur ettikleri seviyedir."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Asırlar boyunca İ'la-yi Kelimetullah davasının sancaktarlığını yapmış, barışın, huzurun, iyilik ve adaletin hamiliğini üstlenmiş bir millet olarak bugün de aynı hassasiyetle hareket ediyoruz." dedi.

"Tüm başarıları çok daha yüksek seviyelere çıkaracağız"

Dostlarını en zor zamanlarında yalnız bırakmadıklarını ve dünyanın neresinde olursa olsun mazlumların imdadına koştuklarını vurgulayan Erdoğan, "Savaş ve çatışmaların sona erdirilmesinden insani kriz ve afet bölgelerindeki yardım çalışmalarına, kurumlarımız ve kadrolarımızla hem sahada hem de masada güçlü bir varlık gösteriyoruz. 102 yıllık Cumhuriyet tecrübemizin ışığında tüm bu başarıları inşallah çok daha yüksek seviyelere çıkaracağız." diye konuştu.

"Cumhuriyet'imizi daha da yüceltmek için çalışmaya devam edeceğiz"

"Şehit ve gazilerimizin mukaddes emanetini muhafaza etmekle kalmayıp o emaneti çok daha yükseklere taşımak hükümetimizin temel önceliğidir." diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:

"Şair ne diyor? 'Şüheda fışkıracak, toprağı sıksan şüheda. Canı, cananı, bütün varımı alsın da Hüda. Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda.' Terör tehdidinin tamamen sıfırlandığı, her metrekaresinde güvenliğin ve huzurun en üst seviyede egemen olduğu bir Türkiye'yi inşallah sabırla, azimle, sağduyu ve soğukkanlılıkla inşa etmekte kararlıyız. Devletimizin uhdesindeki her türlü imkanı kullanarak her türlü tahrike karşı basiretli davranarak devletimizin ciddiyetine ve engin tecrübesine yakışır şekilde bu hassas süreci suhuletle yöneteceğiz. Birbirimize her zamankinden daha sıkı kenetlenerek, kardeşliğimizi perçinleyerek, özellikle farklılıklar yerine müşterek noktalara odaklanarak bu hedefimize hep beraber vasıl olacağız. Millet olarak birlikte kurduğumuz ve tam 102 yıl boyunca yine birlikte yaşattığımız Cumhuriyet'imizi 86 milyon el ele, gönül gönüle vererek daha da yüceltmek için çalışmaya inşallah devam edeceğiz."

Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere istiklal mücadelesinin tüm şahsiyetlerini saygıyla anan Cumhurbaşkanı Erdoğan, vatan, ezan ve bayrak, devletin ve milletin bekası için canlarını ortaya koyan şehitlere yüce Allah'tan rahmet niyaz etti.

Diyanet İşleri Başkanı Arpaguş, dua etti

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Safi Arpaguş, şehit ve gaziler için dua ederek, şu niyazda bulundu:

“Ya İlahe’l-alemin! 102’nci yılını kutladığımız Cumhuriyetimizin devletimizi, milletimizi ilelebet payidar eyle! Devletimizi ebed müddet eyle! Milletimizi ila yevmi’l- kıyame payidar eyle! Ya Rabbe’l-alemin! Milletimize dirlik, düzenlik, birlik, beraberlik ve kardeşlik ihsan eyle Ya Rabbi!

Ya Rabbe’l-alemin! Bizlere bu cennet vatanı hediye eden ecdadımıza rahmet eyle. Başta Cumhuriyetimizin banisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere Malazgirt'ten Çanakkale'ye, Kurtuluş Savaşı'ndan günümüze kadar bu cennet vatanı, bu kutsal toprakları bizlere vatan eyleyen aziz şehitlerimizi ve Rahmet-i Rahmana kavuşmuş kahraman gazilerimizi rahmetle, minnetle, şükranla anıyoruz. Ruhlarını şad eyle, mekanlarını cennet eyle Ya Rabbi! Derecelerini ali, menzillerini mübarek eyle Ya Rabbi!

Ya Rabbe’l-alemin! Bu cennet vatanda birlik, beraberlik, kardeşlik, huzur ve emniyet içerisinde yaşamayı bizlere nasip ve müyesser eyle Ya Rabbi! Ya İlahe’l-alemin! Ordularımızı daima mansur ve muzaffer eyle! Ordularımız ile emniyet güçlerimizi karada, havada, denizde her zaman ve her yerde daima mansur ve muzaffer eyle! Düşmanlarını ve düşmanlarımızı zelil ve makhur eyle Ya Rabbi!

Ya İlahe’l-alemin! Adaletle hükmeden ve zalimlere karşı mazlumların yanında olan bu aziz devletimizi kıyamete kadar payidar eyle Ya Rabbi! Ya İlahe’l-alemin! Bizler Senin rızana talibiz, razı olduğun kullarından eyle. Ya Rabbe’l-alemin! Ülkemizi, milletimizi, devletimizi her türlü bela ve musibetlerden, görünür görünmez kaza ve felaketlerden sen Hıfz-u himaye eyle Ya Rabbi!

Ya Rabbe’l-alemin! Biz celalinden cemaline sığınıyoruz. Bizlere, milletimize, neslimize cemalinle tecelli eyle Ya Rabbi! Ya Rabbe’l-alemin! Dualarımızı dergah-ı izzetinde kabul eyle. Bizleri vatanımız ve milletimize hayırlı işlerde muvaffak eyle. Devlet büyüklerimizi, idarecilerimizi adaletle, basiretle, ferasetle kararlar alarak devletimizi ilelebet payidar eyleyecek idareler nasip eyle Ya Rabbi!

Geçmişlerimize rahmet, bizlere, gelecek nesillerimize sağlık, afiyet ihsan eyle. Vatan, millet ve mukaddesat bilinciyle yetişen ve bu vatana sahip çıkan nesilleri bizlere bahşet Ya Rabbi!”

Programa, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Cumhurbaşkanlığı Kabinesi üyeleri, siyasi parti liderleri, yüksek yargı organlarının başkanları, askeri erkan ve diğer davetliler katıldı.